Dersler ve okumalar
Bu sayfada, her hafta için Kutsal Kitap çalışmasına yönelik materyaller paylaşılacaktır—hem kişisel çalışma hem de gruplarda tartışma için.Bu haftanın dersi
HERŞEYİ DEĞİŞTİREBİLECEK GÜCÜNDE OLAN İSA
Yuhanna 2:1-11
Anahtar ayet 2:11
1. Ne zaman ve nerede İsa’nın annesiydi ve oraya başka kim çağırıldı (2)? Orada hangi önemli bir sorun ortaya çıktı (3)?
2. Bu soruna kim dikkat etti (3b). Meryem kime yardım için seslendi? Sahibin duyguları ve Meryem’in duası hakında düşünelim.
3. Yakındaki altı taş küpü ne içindi (6)? Bu küplere ne kadar su doldurulabilidi?
4. İsa hizmetçilere ne dedi (7)? Bunu yapmak ne bakımdan zordu? İsa onlara başka ne yapmayı emretti (8)? Hizmetçiler onun emrine nasıl bir tepki gösterdiler?
5. Şölen başkanı hangi şarabı tattı? Bunun hakkında ne söyledi? Hizmetçiler neden şarabın sırrı biliyor, başkan ise bilmiyordu?
6. Suyu şaraba dönüştüren İsa kimdir? İsa ilk belirtiyi niçin nikah töreninde gösterdi? İlk mucizenin anlamı hakkında düşünelim.
1. Ne zaman ve nerede İsa’nın annesiydi ve oraya başka kim çağırıldı(2)? Orada hangi önemli bir sorun ortaya çıktı(3)?
*1,2. ayetleri okuyalım. İsa’nın Philipus’u ve Natanael’i çağırdığından üçüncü günde Celile’nin Kana köyünde bir düğün vardı.
Oraya, hanıma ve hizmetçilere birçok zahmetlerinde yardım etmek için, İsa’nın annesi davet edildi. İsa ve öğrencileri bu nikahta konuklardı.
O zamanların nikah törenleri bir hafta sürerlerdi, ve genellikle Çarşamba günü başlarlardı. Evlenecek olanlar en iyi giysileri seçerlerdi.
Onların arkadaşları gençliğinden ve sevgiden can alıcı şarkıları, ve heyecan ve sevgiyle önceden hazırlanan tebrik edici şiirleri söylerlerdi.
Nikahlarda konuklar için en seçkin yemekler hazırlanırdı.
Nikahta şarab hangi rolü oynuyor? Şarap nikahta en önemli bir içecektir.
O sanki neşenin bir kaynağıdır, her zaman ciddi ve sıkıcı adam, şarap içitikten sonra neşeli bir gevezeye dönüşüyor.
Mezmur 103:15’te yazar şarap hakkında şöyle yazdı:”Yüreklerini sevindiren şarap...”.Ve böyle önemli bir içecek konukların onu daha da çok talep ettikleri bir anda bitiyor.
Böyle bir durum neşeyi bozmaya tehdit ediyordu, damat ve gelin çok zor bir durumla karşılaşabilirlerdi.
2. Bu soruna kim dikkat etti(3b). Meryem kime yardım için seslendi? Sahibin duyguları ve Meryem’in duası hakında düşünelim.
*İsa’nın annesi bu sorunu farkeden ilk oldu. O bunun hakkında İsa’ya şikayet etti: “Şarapları kalmadı”. Bu sözlerden ne görebiliriz? Birçok şey.
İlk olarak, ne evin hanımı, ne de şölen başkanı olmadığı ve yalnızca şölen düzeltmesinde küçük şeylerde yardım ettiği halde onun sorunlarından uzak olan şarap eksikliği ve
nikah şölenin bozulması kendi sorunu gibi gördü. Ancak, nikah şölenin düzgün geçmesi sorumluluğu onu ilgilendirmiyor gibi olması gerekiyordu.
Ama Meryem konuklara herşey yetip yetmediğine dikkatle bakıyordu. Şarap eksikliği sorunu onun sorunu olmadığı halde onu çözmeye bu sorumlulukla görevlendirilen şölen başkanından önce başladı.
Sorumluluk duygusu olmasi lazim!
İnsanları işe gösterdikleri davranış konusunda iki türe bölebiliriz: işe sahip çıkanlar ve hiçbir sorumluluğu üstlemek istemeyen aylaklar.
Birinci tür insanlar, içindeki sorumluluk duygusu yüzünden iş hakkında düşünüyorlar. İkinci tür insanlar sorumluluk duygusu tanımıyorlar.
Kendi ülkesi için sorumluluk duyanlar ona gerekenleri anlamaya çalışırlar. Bu duyguya sahip olmayanlar vatanların kaderine ilgisizler ve yalnızca yararsız eleştiri yapmakla uğraşırlar.
Birinci tür insanların sayesinde ülke gelişiyor. Bu yüzden aynen öyle olmamız gerekiyor. Sahip duygusu varolan Tanrı’ya duayla hitap eder.
O ülkenin sorunlarını kendi sorunu gibi kabul eder ve onları çözmek için gayret eder.
İkinci olarak, Meryem her zaman Tanrı’ya duayla yakarırdı. O sahiple tedbirsizliği yüzünden kavga etmedi. O İsa’nın bu sorunu çözebileceğine imanarak O’na hitap etti.
Birçok insan ikna edici ve cezaretli bir şekilde dünyanın sorunları hakkında konuşuyor, ama onları gerçekten çözmek için çaba gösteren insan azdır.
Meryem gibi sorunlar hakkında Tanrı’ya yakaran insanlar gerekiyor. İsa ise aynen tüm sorunları çözen biridir. Biz sorunlarımızla O’na gelmeliyiz, ve o onları çözer.
Üçüncü olarak, Meryem İsa’nın çalışması için çalışma ortamı hazırladı. İsa Meryem’in ricasına nasıl bir cevap verdi? Dördüncü ayete bakın: “Anne, benden ne istiyorsun?
Benim saatım daha gelmedi.” O’nun sözleri ricasının reddetmesini gösterdikleri gibi görünüyorlar. Meryem’in İsa’nın merhametliliği hakkında ümidi kesilebilirdi.
Ama o İsa’nın kendi zamanıda onun ricasını tamamlayacağı konusunda imanı korudu. Hem de yalnızca ricasının yerine getirilmesini beklemeyip İsa’nın mücizeyi mühtemelen gerçekleştireceği
umuduyla gereken koşulları hazırladı. Bakın, beşinci ayette Meryem uşaklara İsa’nın tüm söylediklerine uymaları emretti. Böylece, olacak ruhsal mücizenin baş koruyucu ve hazırlayıcı oldu.
Bu önemli olay nikahta başarıyla gerçekleştiği için, nikah şöleni tatsız bitiminden korunmuş oldu.
Bunlardan Meryem’in sorumlu biri olduğunu görüyoruz. O İsa’nın herşeyi yapabileceğine inanıyordu ve onu şarap eksikliği sorunu çözmeye rica etti.
O’nun cevabı yüzünden o hayal kırıklığına uğramadı ve ruhsal mücize umuduyla gereken herşeyi hazırladı. Bu parçada anlatılan tüm eylemleri ve İsa’nın annesinin imanı gerçek duanın örneğidir.
Meryem hep dua eden kadındı. Biz de gerçek duanın ne olduğunu öğrenmeliyiz. İnsanlar başkaların önünde kendi erdemleri ve faziletleri göstermeyi ve kendisi hakkında
gururla uzunca konuşmayı severler. Ama Tanrı ve O’nun görevi için, herkes için dua eden ve kendi sevaplarını insanlar önünde sergilemeyen, insan gerekiyor.
Meryem gibi kadınların daha çok olması için dua etmeliyiz..
3. Yakındaki altı taş küpü ne içindi(6)? Bu küplere ne kadar su doldurulabilidi?
* “Yahudiler’in geleneksel temizliği için oraya konmuş, seksenle yüz yirmi litre alan altı taş küp vardı.” Toplam olarak 600 litreydi.
4. İsa hizmetçilere ne dedi(7)? Bunu yapmak ne bakımdan zordu? İsa onlara başka ne yapmayı emretti(8)? Hizmetçiler onun emrine nasıl bir tepki gösterdiler?
* 7a ayetine bakın. İsa küplere baktı ve hizmetçilere onları suyla doldurmalarını söyledi. Bu emir gündelik mantığa uymuyor gibiydi.
Onu yerine getirmek zordu, çünkü bu anda buşuna güçleri harçamak yerine şarap aramak gerekiyordu, çünkü küpleri doldurmak için su derin bir kuyudan çekmek lazımdı.
Hizmetçilerin zaten şölende işleri vardı. Onlar İsa’ya “Bunu yemekle uğraşan senin öğrencilerine söyle” diye cevap verebilirlerdi.
Ama onlar itaat ett ve küpleri ağzına kadar doldurdu. Hizmetçiler yaptıkları işin anlamı bilmediyseler de onlar tam ve kendi isteğiyle söylediklerine uydular.
İsa bize “küpleri suyla doldurun” diye emrediyor. Küp ne anlama geliyor? Bu bizim ruhumuz. Tanrı’dan uzaklaşan insanın ruhu boştur. İnsanlar bu boşluğu doldurmaya çalışırlar.
Onlar bilimle, sanatla uğraşııyor, başka insanlardan sivgi itirafları beklerler. Ama ruhu herhangi bir şeyle dolduramayız. Bundan boşluk ancak büyüyor.
Biz boşluşu Tanrı’nın sözüyle doldurmalıyız. 8. ayete bakın. “Şimdi biraz alıp şölen başkanına götürün.” Şimdi hizmetçilere İsa’nın onlardan garip bir şeyin talep ettiğini gözükebilirdi.
Onun sözlerine itaat etmek için onlar kendi akıllarına, deneyimlerine, sağlam düşünceye aykırı davranmalıydılar. Suyu şölen başkanına götürselerdi onları cezalandırıp kovacaklardı.
Ama bu tehlikeye rağmen O’nun emrini kayıtsız şartsız yerine getirdiler. İtaatkarlık mücizeyi doğurur. Öyleyse, onlar nasıl itaat ettiler? 5. ayete bakın. Onu okuyalım.
“Annesi hizmet edenlere,'Size ne derse onu yapın' dedi.” Bu sözler onların İsa’nın emrinde anlamı görse veya görmeseler de itaat etmek gerektikleriydi.
Tanrı’nın sözü derin, bu yüzden herkes onun saklı anlamını görmüyor. Ama biz tam olarak itaat ediyorsak, bu Sözün gücünü kendilerinde hissedebiliriz.
Hakkında hiçbir şey bilmediklerimiz dünyaya girebiliriz.
5. Şölen başkanı hangi şarabı tattı? Bunun hakkında ne söyledi? Hizmetçiler neden şarabın sırrı biliyor, başkan ise bilmiyordu?
Başkan şaraba dönüşen suyu tattında damadı azarlamaya başladı: “Herkes önce iyi şarabı, çok içildikten sonra kötüsünü sunar, ama sen iyi şarabı şimdiye dek saklamışsın.”
Başkan, sudan şaraba dönüşen şarabın sırrını bilmiyordu, ve ancak bunun çok iyi şarap olduğunu söyledi. Bu insan bu hikayaye tesadüfen, ancak İsa’nın gerçekleştirdiği mücizenin
dışarıdan bir tanığı olarak girmedi. Aslında, bildiğimiz gibi, o bir tanık değildi çünkü Mesih’in sırrını bilmiyordu. Başkan Tanrı’nın gerçeğinin sırrını bilmiyordu, o ancak bakıyor,
tadıyor ve zevk alıyordu... İsa’nın sırrı, O’na itaat etmiyor ve O’nun işlerinde yer almıyorsak, bizim için hep bir sır kalacak. Başkan bu şimdiki zamanın Hristiyanları.
Onlar İsa’nın iyi, doğru olduğunu biliyorlar, fakat İsa onlara “Kendisini inkar et, çarmıhını yükle ve beni takip et”, dediği zaman ona itaat etmeyip kendi yolunu seçerler.
Bununla kendilerini RAB’de hissedebilecekleri sevinç ve görkeminden, O’nun sırrı öğrenmelerinden yoksun ederler.
6. Suyu şaraba dönüştüren İsa kimdir? İsa ilk belirtiyi niçin nikah töreninde gösterdi? İlk mücizenin anlamı hakkında düşünelim.
11. ayete bakın. Birlikte okuyalım. İlk mücize aracılığıyla İsa hakkında iki önemli gerçek öğreniyoruz.
İlk olarak, İsa insanlara gerçek sevinci geri getirmek için geldi. Sonuç olarak, öğreneceğimiz gibi, Tanrı insanın mutlu olması için her şey yaptı:
Özel olarak Aden’de bir bahçe dikti ve oraya yarattığı ilk insanı Adem’i koydu. Ona en güzel yerde en mutlu hayatı verdi. Ama insan günahı işleyip Aden’i kaybetti,
öyleyse mutluluğu ve sevinci kaybetti. İnsanlar yaşamak için gayretli bir şekilde çalışmalılar, ama yine de sonunda ölüp toprağa geri dönüyorlar.
Ama İsa insanlara acıdı ve onlara aslen Tanrı tarafından verilen sevinci geri getirmek için geldi. Onun son mücüzesi ölümden dirilmesidir.
İsa ölümden dirildiği zaman, O en önemli düşmanımızı, ölüm yetkisini, yenip bize en büyük bir sevinç verdi. Genellikle insanlar imanın onların iradelerini zincirlediği,
onları özgürlükten yoksun ettiği düşünüyorlar. Ama bu öyle değil. İsa bizi günahtan ve onunla birlikte hüzünden, üzüntüden, korkudan, acıdan, endişeden serbest kılıyor, gerçek sevinç,
gerçek huzur veriyor. İkinci olarak İsa’nın şeyleri değiştirme kabilyeti var. Suyun kimyasal formülü H2O, alkolün ise C2H5OH. Suyun şaraba dönüşmesi – kimyasal bir değişim.
Şölen sırasında su gerekmiyor, şarap gerekiyor. Şarap yoksa bayramın devam etmesi mümkün değil. Buna benzer olarak İsa, şölende su gibi hiçbir şeye yaramaz ve anlamsız hayatımızdan,
şölen sırasında şarap gibi önemli ve gerekli bir yaşama dönüştürüyor. Birçok insan İsa’ya inanmadan,iyilik yaparak, mutlu hayat yaşabileceğini ummuyor.
Ama vicdana göre yaşasalar dahi onların doğası değişmezse Tanrı tarafından yargılanacaklar. Bizim huyumuzu ve yaşamımızı biraz değiştirmek yeterli değildir, insanın doğasını
onun kişiliğini tamamen değiştirmek lazım.Hiçbir büyük insan veya felsefe akımı insanın doğasını değiştiremez. Bunu ancak bunun için güç ve yetkiye sahip olan İsa yapabilir.
Yalnız İsa İblis evladı Tanrı oğluna, bencil insanı kendini feda edebilene, kibirli olanı alçakgönüllüye, kaba ve saygısız olanı yumuşak huylu insana çevirebilir.
John Newton acımasız köle tüccarıydı. Afrika’dan Amerika’ya zor yolculuğu sırasında bir köle hastalandığı zaman onu acımasızca denize atardı. Ama İsa’yla tanışarak o tamamen değişti.
İsa’nın en kötü insanı değiştirmeye, onu iyi ve faydalı bir insan yapmak için gücü var. İsa Tanrı’nın Yüceliğini ilk mücize aracılığıyla gösteriyor.
Öğrenciler O’nun Tanrı’nın Oğlu olduğuna iman ediyorlar. Yaşamanız anlamsız mı, ondan bıkmadınız mı? Zayıflıklarınızdan dolayı ümidi mi yitiriyorsunuz?
İsa’ya, gerçek sevince, bakın, suyu şaraba dönüştürebilen İsa’ya inanın. Ben, bizim, o hizmetkarlar gibi, Tanrı’nın Sözüne itaat etmemiz için dua ediyorum.